İnsanlar olarak çok garip varlıklarız . Hep bilinmeyene ilgi
duyuyor , bilmediklerimize ulaşmaya çalışıyoruz. Aslında bu insan olmamızın bir
sonucu yani bizi diğer varlıklardan
ayıran akli yetimizden başka bir şey değil . Merak ediyor merak ediyor ve hep
merak ediyoruz bilinmeyeni.
Hani şu matematikte vardır ya iki bilinmeyenli denklemler .
Her insanın hayatı da bu denklemlerden ibaret. Bir bilinmeyen kendimizken , diğeri de bizim
dışımızdaki bilinmeyenler. Aslında kendi dışımızdaki bilinmeyenleri çözmeye
çalışırken kendi özümüzde bir yolculuğa çıkıp kendimizi de keşfediyoruz.
Bilinmeyeniniz ne ise aslında siz de oymuşsunuz .Ben bu Avrupa maceramda bunu
anladım ilk olarak .
Beş yaşındaki bir kız çocuğunun hayatı nasıl yalnızca
oyuncak bebeklerden ibaret ise benim de hayatım Avrupayı seyahat etme , o
büyülü mekanları yakından görme hayalinden ibaretti. Eğer bir şeyi yeteri
kadar isterseniz gerçekten onu yapmak için tüm imkanlar önünüzde bitiyor.
Yapamam diyip bahane üretmek yerine nasıl yaparım diye yollar aramak ve o
dikenli yollardaki gülleri keşfedebilmek işte tüm mesele.
Elbette ben de biliyordum mesela benim için bunun ulaşması çok zor bir hayal olduğunu.
Elbette ben de biliyordum mesela benim için bunun ulaşması çok zor bir hayal olduğunu.
Avrupayı kendi imkanlarımla gezmem imkansızdı belki ama bana
sunulan imkanları değerlendirmemek de aptalca olurdu o zaman . Hem eğitimim
yarıda kalmasın hem bu rüyama kavuşayım derseniz işte bakınız – Erasmus tam da
size göz kırpıyor ! Bende bu yolu denemeli ve başarmalıydım.
Yetersiz bir
İngilizceye sahiptim , bölüm derslerimin yeteri kadar ağır olmasına aldırmadan İngilizce çalıştım ,
bahaneleri hayatımdan çıkarmıştım ama benim dışımda gelişen aksilikler hiç
bitmiyordu.
Öyle ki tam bir tezatlık göstergesi olan sınavdan önce
sunulan tercih listem dahi olay olmuştu .Okulun Erasmus görevlisi en başta
İtalya’yı görünce ‘Sen İtalyanca biliyor musun , ne yapacaksın orda gidemezsin
‘ dedi.İtalya’yı en başa yazma sebebim ise sınavdan alacağım puana göre olan
sıralamada zaten ancak puanımın İtalya’ya yetecek olmasıydı . Daha en başından
zaten eğer gidersem İtalya’ya gidebilirim yoksa hiç gidemem diye bir hisse
kapılmıştım .Tercih listemi değiştirmeden sınava girdim. Ve sonuçlar
açıklandığında gerçekten mucize gibi bir şeydi karşımda duran liste. Ucu ucuna
kazanmıştım ve tam da düşündüğüm gibiydi sonuç. İtalya’ya gitmeye hak
kazanmıştım .
Bu aşamaya kadar ailemin hiçbir şeyden haberi yoktu . Annem
duyduğunda bilseydim sınava girmeni istemezdim kazanırsın zaten kafana
koyduğunu yapıyorsun demişti. Babamsa
ben gidemedim sen git kızım diye açık çek sundu . Ve ardından işin prosedür
kısmı başladı . Pasaport çıkartılması , okuldan
davet mektubu istenmesi , vize alınması
…
İtalya vizemi aldığım gün
15 Temmuzdu . Ben gündüz vize başvurumu yaptıktan sonra akşama ülkemde
darbe teşebbüsü olmuştu . Sanırım yaşadığım en korkunç geceydi . ..Fakat her
şey yoluna girdi , amacına ulaşamadı bu hain eylem .
Bu arada İtalya vizem sekteye uğramadı . O gün gerekli belgeleri eksiksiz İDATA adlı kuruma
sunduktan sonra on beş gün için mülakata gittim . Yalnızca adım soyadım ve
gidiş amacım sorulan mülakatta yaklaşık bir hafta sonra vize basılmış
pasaportum elime ulaştı.
İş resmiyete
döküldükçe daha bir heyecanlanıyor insan , bende öyle olmuştum . Artık tamamen
gideceğimin bilincindeydim . Bütün günlerimi
sevdiklerimle geçiriyor hatta İtalya’da bunlardan yoktur yiyemem diye
hergün neredeyse üç öğünlük yemek indiriyordum mideye .
Evimizde ise havalar bulutluydu , gideceğim için hüzün
yağmurları yağdı yağacaktı . Ama bir yanda da ailemin bunu yapacak cesarete
sahip olduğumu görmeleri onları mutlu ediyordu.
Eğer siz kendinize inanırsanız etrafınızdaki herkes de size
inanır , ben kendime güvenmeseydim ve o cesareti kendimde bulamasaydım ailem de
bana güvenmezdi ve bu yola çıkamazdım . Ben bir kuşun gölgesinden yola
çıkmıştım ve yolun sonunda o kuşa ulaşacağıma inanmıştım . Benimle beraber de o
kuşu görmek isteyen herkes bana yoldaş olmuştu. Ve asıl söylemek istediğim
şudur ki , bazen bir hayal insana gerçeğin olduğu yeri gösterebilir siz de hayalinizin
peşinde gerçeğin olduğu yere doğru yürüyün ve en önemlisi de inancınızı
paylaştığınız yoldaşlar edinin .
-Bazen bir hayal insana gerçeğin olduğu yeri gösterebilir ,
bir kuşun gölgesinden yola çıkıp kuşun kendisini görebilirsiniz değil mi ?
-Aşkın Resmi – Serdar Özkan
Yorumlarınızı Esirgemeyin :)
Yorumlarınızı Esirgemeyin :)