13 Şubat 2017 Pazartesi

KARIŞ KARIŞ İTALYA - İLK DURAK : ROMA !

                                           2-AŞK ÇEŞMESİ -FONTANA Dİ TREVİ
                                           3-PANTHEON


AŞK ÇEŞMESİ

Bir şehir nasıl böylesine sihirli , büyülü olabilir ? Bir yanda tüyler ürperten ölüm  çığlıklarını kulaklarda hissettiren arenalar , bir yanda tüm dünyada namını duyurmuş imparatorların büstleriyle tarihte zaman yolculuğuna çıkaran ve bir yanda da aşkı iliklerinize kadar hissettiren romantizmde tavan yapmış mekanlar . Evet sevgili okurlar henüz Avrupa’da fazla şehir görme imkanım olmadı ama Roma’dan başka bir şehrin tüm bunları barındırabilecek olması aklımın ucundan bile geçmiyor .
Roma’daki mekanları sizlerle tanıştırma yolunda Kolezyum’dan sonra ikinci durağımız Fontana di Trevi – Aşk Çeşmesi .





Neden Aşk Çeşmesi bu çeşmenin adı  ? Ne var ki akan suyun içinde , ne farkı diğer çeşmelerden ? Büyülü mü , sihirli mi ? Tüm bu sorulara cevapları beraber bulalım canlar.

Öncelikle İtalyanca ismiyle  ‘’Fontana di Trevi ‘’  Trevi ‘nin Çeşmesi anlamına geliyor. Trevi özel bir isim . Fontana çeşme demek .



 Eee ne oldu yani şimdi işte alın size Aşk Çeşmesi oldu Trevi’nin  Çeşmesi. Büyü bozuldu sanki bi parça. Zaten söylemek zorundayım ki yalnızca Türkçede Aşk Çeşmesi olarak anılıyor bu çeşme . Sebebini bilemiyorum (Araştırdım fakat bulamadım , bilen varsa yorum olarak eklerse sevinirim )Heh nerede kaldık evet ismiyle ilgili açıklamalara şöyle devam edelim. Trevi bir ailenin soyadı olarak geçiyor , binaların duvarlarının bir cephesine çeşme yapılmasına izin veren bir aile diyorlar. Aynı zamanda bir diğer bilgiye göre de İtalyanca ile bağlantılı olarak Tre : Üç demek Vie :Yol (şuan Via kelimesi cadde olarak geçiyor ) Trevi yani Üçyol olarak düşünüldüğünde Üçyol Çeşmesi oluyor. Neysee ya neresinden bakarsak bakalım aşk falan yok canlarım , maalesef.






Eee madem İtalyanca da aşk falan anlamına gelmiyor da nereden geliyor bu aşk mevzusu ? Şuradan geliyor sevgili okurlar .Uzuuuuun süren bir savaştan sonra Roma’ya dönen askerle uzuuuuun bir süre su bulamıyor . Askerler susuzlukla boğuşurken bir de ne görsünler önlerine bir kız çıkıyor bulunduğu yeri gösterip ‘ Burayı kazarsanız su bulacaksınız ‘ diyor bir de. Askerler de hemen oracığı kazıyor ve işte su hasreti son buluyor suyu buluyorlar.Suyu buldular ee dururlar mı bir de resmetmek mimariyle harmanlamak gerek . Bu figürü çeşmeye de kazıyorlar .




Çeşmedeki kabartmalarda kazı yapan askerler ve genç kız figürü görmek mümkün. Hmmmm gelelim çeşmeye para atma mevzusuna .Burayı ziyarete gelen turistler çeşmeye arkaların dönüp sağ omuzlarından para atarak bir dilek dilerler. Para atan kimse Roma’ya tekrar geleceğine inanır Bende ilk gittiğimde bunu yapmıştım evet ilk dedim çünkü sonrasında bende tekrar gittim heh inanmak size kalmış canlar..Turistler dileklerini aşk hayatları için dilerler. Genelde akşam saatlerinde kalabalık olan bu çeşme evlenme tekliflerine ev sahipliği yaparken her gün o dibindeki paraların toplanmasıyla da Roma Belediyesine önemli bir gelir kaynaklığı yapmaktadır.





Elbette Roma'ya gelirseniz mutlaka uğramanız gereken yerler arasındadır fakat üzülerek de söylemek istiyorum ki dilek dileyip  para atmak falan da kar etmez gerçek aşkı bulamadıktan sonra :)



3-PANTHEON
Roma , Roma , ah Roma . Savaşın , aşkın , tarihin her köşesinde size göz kırptığı şehir.Tarihe demokrasi diye bir kavramı getiren bir millet.Mimarisi ile akla zarar yapılara sahip olan turistlerin gözde şehri Roma…


Dövüşürler dedik , çeşmelerinden aşk akıyor dedik ee ne kaldı sevgili okurlar ? Mimarinin de aşkın da dinin de merkezi olan Roma’da bugünkü durağımız Pantheon. Roma mimarisi güçlü olduğu kadar altında da bir o kadar güçlü olan bir mitolojiyi barındırıyor. Pantheon’nun da bir hikayesi var elbet.Neymiş neymiş hadi öğrenelim  .




Aslında Roma yedi tepenin üzerine kurulu bir şehir , nasıl yani İstanbul gibi mi diye sorular duydum eveeet sevgili okurlar aynen öyle . Zaten yapıları da benzemiyor mu , hem aşkı hem mimariyi hem tarihi harmanlamış bu şehirler. Her neyse yaaa konuyu dağıtıyorum sonra toplayamıyorum bir dakika.Neydi işte eskiden Roma’nın yedi tepe değil de sekiz tepe üzerine kurulu olduğu sekizinci tepenin de Pantheon’un üzerine yapıldığı tepe olduğu söylenir . Ki eğer öyleyse yapımı gerçekten güç şartlar altında gerçekleşmiş olmalı. Nereye geldi sıra , isim evet isim hikayesine geçelim.Pantheon Latince ‘’tüm tanrıların tapınağı ‘’ anlamına gelmekte.





Hem Roma’nın hem de dünyanın eniyi korunmuş yapılarındandır.Yedinci yüzyıldan bu yana kilise olarak kullanılan bu yapı tıpkı Ayasofya gibi bir kadere sahiptir.Nasıl Ayasofya kiliseden camiye çevrilmiş Pantheon da tapınak olarak yapılıp sonra kiliseye çevrilmiştir.Pantheon Roma'da kubbe mimarisinin gözdesidir.Pagan tapınağı olarak inşa edilip de sonra da kiliseye çevrilmesi bir yandan da kubbe mimarisinin öncüsü olması Ayasoyfa’nın adeta atası niteliğindedir.Öyle ihtişamlı bir kubbesi olması mimarların dahiyane çözümler üretmesine sebep olmuş neden mi çünkü kubbe sebebiyle tavan çökme aşamasına gelmiş.Kilisenin içinde          Raphaello ‘nun mezarı bulunmakta. İç kubbe denen kısımda bir boşluk bunuyor ve ‘’Tanrının gözü ‘’ olarak  nitelendiriliyor.Yağışlı havalarda buradan binanın içine akan sular o muhteşem mimari sayesinde fark edilemeden kaybolup gidiyor.Ayrıca kubbenin üst kısmında da Galile bilimsel çalışmalar yapıyordu şeklinde bilgiler de mevcut.

Esrarengiz bir şehir Roma , içine girdikçe sizi bir girdap gibi çeken bir büyüyü barındıran tarihten kopup gelmiş ama hala tarih kokan bir şehir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder