Venedik ( İtalyancası ile Venezia)
Gidip gören herkes için aşkı sevgiyi çağrıştıran bir
yer bence . Gondollarıyla , kanallarıyla , köprüleri ile huzurun de şehri aynı
zamanda. Sular altında bir şehir. Peki neden sular altında kalmış önce onu
öğrensek miii ?
Venedik’teki binalar birbirine çok olarak bir araya
getirilen ahşap kazıklar üzerine inşa edilmiş.
Su altında oksijen olmadığı için
ahşap kazıklar çürümemiş ve tam tersine sertleşmiş.Ardından da kum ve çamur
tabakayı geçerek kile batmaya başlamış.Kazıklar hala sağlam ve binaların
temelleri bunlardan olmuşmuş.6 yüzyıl önce Venedikliler kendilerini
saldırılardan korumak için akarsuların yönlerini değiştirmişler.Ve bu akarsular
da şehrin etrafını sularla kaplamış.20.yüzyılda artezyen kuyuları sebebiyle
Venedik batmaya başlamış .Artezyen kuyularının kullanımı yasaklanmış ama şehir
hala batma tehlikesi ile karşı karşıya .
1-PIAZZA DUCALE – DÜKLER SARAYI
Piazza Ducale Dükler Sarayı anlamına geliyor . 14.yüzyılın
ortalarında gotik mimari olarak inşa edilmiş.1923’te müzeye dönüştürülmüş.Dükün
Dairesini sarayın içinde görmek ve o dönem Venediklileri hayal etmek mümkün.
Zaten İtalya’nın başka herhangi bir kesiminde bir saray görmedim sanırım bu da
nadir yerlerden olsa gerek .
2-PONTE DI RIALTO – RİALTO KÖPRÜSÜ
Bu köprü Büyük Kanal üzerinde ve şehri S şeklinde ikiye
bölüyor. Venedik biliyoruz ki zamanında deniz ticaretini elinde tutuyormuş . O
sıralarda dünyanın dört yanından gelen mallar Rialto’daki pazarlarda
satılıyormuş.
3-CA’d’ORO
Burası Altın Ev olarak bilinmektedir. Büyük Kanal’da bulunan
bir saray . Yine gotik mimarinin bir örneği . Ön cephesi çiçekli süslemelerden
oluşuyor.
4-SANTA MARIA DELLA SALUTE BAZİLİKASI
Venedik’in en önemli simgelerinden biri olan bu yapı 1630
yılında veba salgını şehri vurduktan sonra sağlığa adanarak inşa edilmiş.
Sanırım sadece Venedik’in değil dünyanın en güzel
meydanlarından da birisidir burası . İlk olarak manastır bahçesi olarak inşa
edilse de sonraları dini ve politik bir yere dönüşmüş.
6-AHLAR KÖPRÜSÜ
Bu köprü hapis cezası alan mahkumların ceza evine giderken
kullandıkları köprüymüş . Fakat bu hapishane şartları çok kötü olduğu için
mahkumlar hayatlarını burada kaybedermiş.Mahkumlardan bunu bildiklerinden
köprüden geçerken son kez Venedik’e bakıp aahh çekerlermiş. Lord Byron da bu
olaydan ilham almış ve köprünün adı Ahlar Köprüsü olmuş.Bir de güneş batarken
bu köprüde öpüşen çiftler aşklarının ölümsüz olacağına inanırmış. (?)
7-FONDACO DEI TURCHI – TÜRK SARAYI
Eveeet sanki ‘ Nasıl yaa Türk Sarayı mı , hem de Venedik’te
dediğinizi duyar gibiyim . Aynen arkadaşlar Venedik’te Türk Sarayı .
Elbette
bir sebebi var . Burun bakalım neymiş sebebi.
13.yüzyılda Giacomo Palmier tarafından inşa edilmiş bir
saray . Saray Bizans tarzında yapılmış.Venedik’teki Osmanlı nüfusuna hizmet
ediliyormuş.Osmanlı Devleti Venedik ile önemli ticaretler yapmış .Bu
ticaretlerin de artmasıyla saray yapıldıktan sonra bu sebeple Türklere tahsis
edilmiş.O dönem burada ticaret yapan tüccarlar bugünün Sabancı ve Koçları imiş.
Valla araştırmalarımın yalancısıyım . Şuan müze olarak kullanılıyor ama
gerçekten gördüğünüzde diğer İtalyan yapılarından farklı olduğunu da anlamak
mümkün.
Venedik’te aslında gün geçirmeme rağmen kendimi en çok haya
kırıklığına uğrattığım şehir oldu . Gezini son zamanlarına yaklaşmaktan ötürü
yaşadığımız yorgunluk sağlıklı gezmemize izin vermedi . Tabi bir de geceyi
dışarıda geçirmekten ötürü sonraki günümüzün çöpe gitmesi cabası oldu . Hatta arkadaşımla hala tartışırız , Ya biz
Venedik’te ne yaptık o kadar gün diye . Valla hala bizde çözemedik ne
yaptığımızı . Ama siz öyle yapmayın güzel güzel gezin.
Hmmm bu arada sanırım sırada Floransa var . Takipte kalın J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder